Gears of War: Judgment İnceleme

Oyun dünyasına evrim geçirten serinin yeni oyunuyla karşınızdayız bu sefer. Gears of War 2006 yılında çıktığında, siperli çatışma mekaniğiyle oyun dünyasında yeni bir çağ başlattı diyebiliriz. Bu sistemi kullanan ilk oyun değildi belki ama en iyi kullanan oyun olduğu kesin. Şu anda bile bu çıtayı yukarılara taşıyan oyun zor bulunur. Peki sadece siperli çatışma mekaniği miydi Gears of War’u bu kadar güzel bir oyun yapan? Cevap tabii ki de hayır. Oyun sahip olduğu aksiyon yoğunluğuyla, vuruş hissiyle, diğer yenilikleriyle ve ilgi çekici denebilecek hikayesiyle de oyunseverleri vurmayı başarmıştı.

Serinin hikayesi üçüncü oyunla sonlanmıştı. Gears of War: Judgment ise bizi ilk oyunun öncesine, seriden aşina olduğumuz Baird ve Cole karakterleriyle götürüyor. Oyun, içerisinde Sofia ve Paduk karakterlerinin de bulunduğu ekibimizin mahkemede yargılanmasıyla başlıyor. Düşman üzerinde çok büyük yıkım bırakabilecek bir silahı izinsiz kullandıkları için yargılanan ekibimizin savunmalarını dinliyoruz oyun boyunca. Sadece dinlemekle kalmayıp oynuyoruz da aynı zamanda.

Gears of War: Judgment’ın hikaye anlatımında bol geçmişe dönüşlü bir anlatım tercih edilmiş.  Bu anlatım türü başta ilgi çekici gelmişti. Oynadığımız sırada arka planda karakterlerimizin savunmalarını duymak da güzel bir ayrıntı olmuş ama maalesef hikaye bakımından daha fazlasını söyleyemeyeceğim. Çünkü beklentilerimi hiç karşılayamadı. Geçmişi anlatışları güzel bir şekilde kotardıklarını söyleyebilirim ama günümüz ile bağlantısı son derece başarısız olmuş. İnsan, hikayenin günümüze geldiğinde olayların daha farklılaşmasını, ilginçleşmesini bekliyor. Oyunda bunların bulunmamasıyla birlikte doğru düzgün bir son bile bulunmuyor.

Yargılanmaya Hazır Mısın?

Gears of War: Judgment oynanış bakımından serinin en çok değişen oyunu olmuş. Oyunda artık arcade bir hava hakim. 5-10 dakika süreli kısa kısa bölümlerden oluşuyor ve her bölüm sonunda o bölüm içerisinde yaptıklarınıza göre yıldız alıyorsunuz. Eğer kırk yıldız toplarsanız yazının ilerisinde bahsedeceğim Aftermath modu açılıyor. Şimdiyse biraz challenge’lardan bahsetmek istiyorum. Bu challenge’lar her bölümde bulunuyor. Eğer yapmayı seçerseniz bölümün sonunda daha fazla yıldız toplama şansına erişiyorsunuz. Ama bunun bir bedeli var. Bu bedel karşınıza sizi zorlayacak özelliklerin eklenmesi. Mesela bölümde bir yeri savunmanız gerekiyor. Challenge’ı kabul ettiğiniz takdirde daha zorlu düşman tipleri veya görüşünüzü zorlaştıran sis ekleniyor ya da sadece belli tipteki silahları kullanabiliyorsunuz. Hiçbiri aynı anda karşınıza çıkmıyor. Bu zorluklar bölümden bölüme değişiyor.

Arcade hava challenge ve yıldız sistemiyle birlikte oynanışta da hissediliyor biraz. Ben oyun boyunca sipere çok girme ihtiyacı hissetmedim. Oyunun yapısı da buna pek izin vermiyor zaten. Genellikle düşmanla karşı karşıya çarpışmıyorsunuz. Bunun yerine düşman her tarafınızdan geliyor ve dolayısıyla sizin de hareket halinde olmanız gerekiyor. Bu farklılık da taktiksel düşünmeyi azaltmış ve aksiyonu yoğunlaştırmış. Aksiyonun yoğunlaşması sebebiyle heyecan da artmış. Başlarda Gears of War serisinde böyle bir oynanışa alışık olmadığım için garibime gitmişti. Oyunun ilerleyen saatlerinde yavaş yavaş alışmaya başlayınca hoşuma gitmeye başladı. Gears of War: Judgment her ne kadar farklı bir tarza bürünmüş olsa da Gears of War’un özünü hala koruyor.

Oyunda ufak çaplı bazı yenilikler de bulunuyor. Bunlardan birkaç tanesi; düşmanların üzerinden geçerek mermilerini alabilmek, yanınıza alabileceğiniz silahların ikiye indirilmesi, bomba atmak için kısayol tuşunun bulunması…